1940’lı yıllarda, uzun yıllardır iç savaş içinde olan Kolombiya’da göz doktoru Jose Barraquer, laboratuvarında çalışmalar yürütmekteydi. Babasının göz problemlerini ameliyatla çözülebilir mi sorusuna cevap aramak için yıllar boyunca laboratuvarında kornea üzerine farklı teknikler geliştirmeyi denedi.
Jose Barraquer
Barraquer’ın araştırmaları üzerine ilk denemeleri Kornea materyeli diskinin kaldırılması, modifiye edilmesi ve hastanın gözüne tekrar yerleştirilmesi oldu. Bilim adına onun ilk büyük kırılması Mikrokeratoma (Kornea yüzeyinde bir kapak oluşturmaya yarayan bir cihaz) üzerine araştırmalarına kadar beklemek zorundaydı. Bu teknik bugün LASİK yönteminde hala kullanılmaktadır.
1970’ler Rusya’sında Svyatoslav Fyodorov adındaki bir doktor rutin check-up sırasında tuhaf bir şey fark etti. Daha önce göz camlarından korneası hasar gören gözlüklü bu hastası olaydan sonra daha iyi görmeye başlamıştı. Fyodorov, camın çocuğun aşırı uzun korneasını düzleştirdiği ve bu nedenle miyop reçetesinden kurtardığı teorisini ileri sürdü.
Bundan birkaç yıl önce Japonya’da bir bilim insanı aynı Fyodorov ile aynı sonuca varmıştı ve hatta prosedürler uyguladı. Ama teorisi Fyodorov’i bir adım öne geçirmişti ve 80’li yıllara doğru gelindiğinde çalışması Barraquer’ın çalışmasıyla birleştirilip görme düzeltilmesinin ilk etkili formunu –Radikal Keratomi (RK)- oluşturdu.
Takip eden sonraki yıllarda RK birçok insanın göz problemlerinin düzeltilmesinde yardımcı oldu. Fakat bu yöntemin, hastadan hastaya etkinliğindeki tutarsızlık ve sadece düşük numaraları tedavi edebilmesi gibi bazı sakıncaları vardı.
Çok geçmeden profesör John Marshall’in çalışmaları sayesinde Excimer lazer tedavisi ortaya çıktı ve bu dünyadaki ilk uygulanan lazer tedavisiydi -Fotorefraktif Keratektomi (PRK)-.
Ardından, dedikleri gibi, gerisi tarihtir. LASİK ve SMILE gibi modern prosedürlerin temeli PRK gibi ilk uygulanmaya başlayan tedavileridir. Tedavide devrim yaratan başlıca nokta, yeniden şekillendirebilmek için kornea dış tabakasını geçebilmek olmuştur.
PRK yönteminde korneanın dış tabakası alkol solüsyonuyla gevşetilir ve ayrılır. Altta kalan mataryel lazer yardımıyla yeniden şekillendirildikten sonra kornea yüzeyi günler içinde kendini tamir eder ve tekrar büyür.
Lasik’te microkeratome ve femtosecond kullanılarak dış tabakada ince dairesel bir kapak oluşturulur. Malzemeye yeniden şekil verebilmek için kapak kaldırılır ve işlem sonrası kapak yerine konur. İyileşmesi gereken sadece kapak kenarları olduğu için; kornea, yapısal bütünlüğünün çoğunu birkaç içinde geri kazanır.
Smile Lazer’de ise son teknolojiye sahip bir femtosaniye lazer, çıkarılacak malzemeyi ana hatlarıyla çizmek için dış tabakaya bir dizi vuruş gerçekleştirir ve altta yatan dokunun dışarıya çekildiği birbirine bağlantılı küçük bir tünel oluşturur. Kornea dış tabakasına çok fazla zarar vermediğinden dolayı bu yöntemde diğerlerine göre çok hızlı iyileşme gerçekleşir.ü
3 Nesil Lazer Operasyonun Farkları
Antik Yunan’dan beri yaklaşık 2000 yıldır optik konusunda yapılan çalışmalar günümüze gelindiğinde çok yol kat etmiş durumdadır ve bu konuda, gelecekte daha da heyecan verici gelişmeler bizi bekliyor olacak.