444 0 469 / GÖZ
Keratokonus, görme seviyesini en çok düşüren hastalıklardan bir tanesidir. Gözün en ön kısmında bulunan ve saat camına benzeyen, gözün en önemli merceği olan korneanın giderek incelmesi, öne doğru bombeleşmesi, yamulması, aşağı doğru sarkması ve son seviye olarak arka kısmından çatlaması ya da delinmesi olarak tarif edilebilir.
Genetik bir hastalıktır, korneanın şeklini sağlayan kollajen türevi maddelerin yeterli olarak üretilememesi sebebiyle kornea dayanıklılığını yitirir ve öne doğru  sivrileşmeye başlar. Bu sebeple hastaların miyop seviyeleri giderek artar.  Özellikle hastalığın ilk evrelerinde yanlışlıkla basit miyop ya da basit bir astigmat zannedilerek yanlış tanıyla  tedavi için çok önemli bir dönem kaçırılabilir.  Hastalığın ilk seviyelerindeki tanı ancak topografi dediğimiz gözün ön ve arka kısmının haritası ve kornea kalınlığının ölçülmesi ile teşhis edilebilir.
Keratokonus tedavisinde ana amaç ilerlemenin durdurulmasıdır. Bunun için artık altın standart haline gelmiş olan crosslinking  ameliyatı uygulanır. Bu ameliyatta sağlamlığını yitirmiş olan kornea özel bir ışınla sertleştirilerek ömür boyu aynı şekilde kalması sağlanır. Böylece hastalığın ilerlemesi durdurulmuş olur. Ancak ilerlemiş vakalarda zaten hastanın görme seviyesi çok düşük olduğundan öncelikle görme seviyesini arttırmak için bazı ameliyatlar yapılır. Bunlardan bir tanesi de gözün içine halka yerleştirilmesidir.
Sanıldığının aksine keratokonus körlüğe sebep olmaz. En kötü ihtimalle sorunlu bölge olan kornea,  kornea nakli ameliyatı ile değiştirilebilir. Tabii  kornea nakli diğer bütün yöntemler başarısız olduğunda düşünülebilecek bir çözümdür.